Skip links

Güllaç: Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Hafif ve Lezzetli Bir Tatlı

Türk mutfağının en köklü ve zarif tatlılarından biri olan güllaç, özellikle Ramazan aylarının vazgeçilmezi olarak öne çıkar. Süt, şeker, güllaç yaprağı ve tercihe göre gül suyu ile hazırlanan bu tatlı; hafifliği, serinletici etkisi ve sağlıklı içeriğiyle hem göze hem damağa hitap eder. Tarihi 1400’lü yıllara kadar uzanan güllaç, Osmanlı mutfağının saray sofralarına kadar uzanmış, zamanla halk mutfağında da kendine sağlam bir yer edinmiştir.

Güllaç yapımı oldukça pratiktir. Temel malzeme olan güllaç yaprakları, nişastanın ince katmanlar hâlinde kurutulmasıyla elde edilir. Bu yapraklar, ılık süt ve şeker karışımıyla yumuşatılır. Kat kat serilerek her bir katın arasına süt dökülür; isteğe bağlı olarak ceviz, fındık veya badem gibi kuru yemişler serpiştirilir. Tatlının üzerine meyve dilimleri, nar taneleri veya Antep fıstığı gibi süslemelerle estetik bir görünüm kazandırılır. Son dokunuş olarak bazen gül suyu ile aromalandırılarak ferahlatıcı bir tat elde edilir.

Ramazan sofralarında sıkça tercih edilmesinin başlıca nedeni, hafif yapısıdır. Gün boyu aç kalan vücudu yormayan, sindirimi kolay bir tatlı olması güllacı özel kılar. Ağır şerbetli tatlıların aksine, sütlü olması sayesinde mideyi rahatlatır ve iftar sonrası ferahlık verir.

Besin değeri açısından da güllaç oldukça avantajlı bir tatlıdır. Tatlılar genellikle yüksek karbonhidrat ve kalori içerirken, güllaç daha düşük kalorili alternatifler arasında yer alır. Özellikle az yağlı süt kullanıldığında bu oran daha da düşer. Aynı zamanda, içerdiği süt sayesinde iyi bir protein kaynağıdır. Vitamin açısından zengin olması ise, tatlının üzerine taze meyve eklenmesiyle sağlanır. Mevsime göre muz, çilek veya nar gibi meyveler kullanılarak hem tat hem besin değeri artırılabilir.

Bununla birlikte güllaç, içerisine eklenen ceviz, badem veya fındık sayesinde Omega-3 yönünden de katkı sağlar. Bu yağ asitleri kalp sağlığı başta olmak üzere birçok sistem için faydalıdır. Dolayısıyla güllaç, hem tatlı ihtiyacını karşılayan hem de sağlıklı yaşamı destekleyen bir alternatif olarak öne çıkar.

Güllaç tatlısı, yalnızca bir tatlı değil, aynı zamanda kültürel bir mirastır. Osmanlı’dan bugüne uzanan bu lezzet, her Ramazan ayında sofralara anlam ve nostalji katar. Reçetesi genellikle paketlerin arka kısmında yer alır ve evde kolaylıkla hazırlanabilir.

Leave a comment